28 Temmuz 2015 Salı

Kürk Mantolu Madonna vs Kötü Çocuk (Benden size bir mektup var!)


Kitap yorumumun üzerinden bir hayli geçti ve doğruyu söylemek gerekirse ilk kitap yorumumdan sonra böyle bir yazı gireceğimi tahmin etmezdim ama yazmazsam asla rahat edemezdim.


Kürk Mantolu Madonna vs Kötü Çocuk


Son zamanlarda bu karşılaştırmayı hepimiz çok duyar olduk. Malum, kötü çocuk birçok yer tarafından ‘’edebiyat’’ kategorisi altına sokulduğundan dolayı bir kısmımızın (ben de dahil) buna tepkisi ‘’Nasıl böylesine yazarlarla aynı isim altında olabilir?’’ oldu ve kendimizce haklıydık da. Eğer abartmasaydık…
Bir süredir gözlemliyorum da gerçekten bu iş çığrından çıkmaya başladı. Alakasız durumların altında Kötü Çocuk ve türevlerinin yerilmesini geçtim insanlara akıl vermeye başlandı. Hatta bugün ‘’Kitap var, kitap var. Kötü Çocuk yerine sabahattin Ali oku, Kafka oku, Zülfü Livaneli oku göreceksin o zaman…’’ tarzında bir yorum gördüm  ve bu yorum şu an sizlerle bu yazıyı paylaşmama vesile oldu diyebilirim.

Bir insan Büşra Küçük okurken aynı zamanda Livaneli de okuyabilir.
Edebiyat kategorisi Sabahattin Ali’den, efendime söyleyeyim Zülfü Livaneli’den ibaret değildir.
Ha  bir de bildiğiniz tek edebiyatçıların bu isimler olması da size pek Wattpad kitaplarını böyle delicesine yerme hakkını vermez diye düşünüyorum ben. Çağımızın büyük sorunu zaten konuya hakim olmadan bilmeden konuşmak. Fanatik edebiyatçılık*
Ben de Kötü Çocuk ve türevlerine olumlu düşüncelerle bakmıyorum. Hatta bunu Kötü Çocuk yorumumda da açıkça fark edebilirsiniz fakat herhangi bir insana akıl vermek hele onları okudukları kitaplarla ezmek hiç kimseye düşmez. Kafka, Sabahattin ali, Recaizade-i Mahmut Ekrem bir hava atma statüsü değildir. Kitap bu demek değildir.


Hadi her şeyi geçtim edebiyatı iyi olan biri Kürk Mantolu Madonna ve Kötü Çocuk arasındaki farkı gayet net fark edebilir diye düşünüyorum, yanılıyor muyum? Tepkini göster ama birilerine tepeden bakarak değil. Tepkini kitaba, yazıya göster insanlara değil. Kimsenin kişiliğini eleştirmek bir kitap severe düşmez, düşmemeli. Yakışmaz da zaten. Bu tip kitapları dilediğiniz gibi eleştirin. Ama olay okuyan insana gelince durup bir kendinizi sorgulayın ‘’Okuduğum onca kitap bana bunu mu öğretti?’’ diye. Yazar değil yazı odaklı olun lütfen. Hani bir ünlüyü seversiniz çıkardığı her albümü, eşyayı almak istersiniz ya aslında bu iş tamamen onun gibi. Sevmeyince de toptan karşı olunur. Sırf sizin düşüncenizi destekliyor diye kötü olan şeyleri övmeye, desteklemeye başlarsınız. Oysa senin görüşün dışında da güzel şeyler olabilir. Bu fanatik edebiyat taraftarlığı* tamamen kitapların masumluğuna leke sürüyor. Kitap okumak yalnızca kültürü değil zekayı da geliştirir.
Tekrar ediyorum, Kötü Çocuk’tan ölümüne nefret edebilirsiniz ama bu okuyan insanları size eleştirme, tepeden bakma hakkı v e r m e z.
Bu mevzuların ilk başında farkında olmadan ben de böyle davrandım maalesef. ‘’Ay kötü çocuk okunur mu ya? O kadar güzel kitap varken insanlar nasıl okuyor bunu püf’’diyerek ben de gözlerimi devirdim ama bunun bir edebiyat aşığı insanın üzerinde o kadar iğrenç durduğunu öyle bir sert fark ettim ki, şu an dediğim her cümle için kendimi aşırı iğrenç hissediyorum. Bu birçok insanın size "Neden fantastik okuyorsun? Benek kitabı. Neden popüler kitaplar okuyorsun? Onlar kitap bile değil." Demesinden farksız. Aslında farkında olmadan siz de başka insanlara aynen böyle yapıyorsunuz. Ne düşünürsem düşüneyim, istersem kötü çocuğun bir kitap olmaya değmeyeceğini bile düşüneyim bu bana asla okuyanlarına laf etme hakkı vermez. Sadece bana değil hiç kimseye vermez.
Sevgili Kötü Çocuk ve türevlerini, okuyanları, yazarlarını hatta ve hatta okuyup okumadığını sevip sevmediğini bile bilmediğiniz insanların bu kitaplarla alakasız durumlarında yani her ortamda alakalı alakasız yeren arkadaşlarım.
O güzel Kafka ve Sabahattin Ali kitapları size böyle davranmayı mı öğretti? Lütfen bunu sorgulayın. Ha eğer Kafka ve Sabahattin Ali okuyup hala böyle davranıyorsanız üzgünüm ama okuduğunuz o kitapların size hiçbir yararı bulunmamakla birlikte yazarlarının da kemiklerini sızlatmışsınızdır. Edebiyat taraftarlık yapılacak bir alan değildir. Edebiyat kişiyi geliştirir, düşünce odaklıdır. Edebiyat sizi başka insanlarla birbirinize düşürmez.

 Umarım bu yazı hepimizin bir şeyleri fark etmesini sağlar.
Sevgilerimle…

Bookbloggersdoitbetter