Kitap yorumumun üzerinden bir hayli geçti ve doğruyu söylemek gerekirse ilk kitap yorumumdan sonra böyle bir yazı gireceğimi tahmin etmezdim ama yazmazsam asla rahat edemezdim.
Kürk Mantolu Madonna vs Kötü Çocuk
Son zamanlarda bu karşılaştırmayı hepimiz çok duyar olduk.
Malum, kötü çocuk birçok yer tarafından ‘’edebiyat’’ kategorisi altına
sokulduğundan dolayı bir kısmımızın (ben de dahil) buna tepkisi ‘’Nasıl
böylesine yazarlarla aynı isim altında olabilir?’’ oldu ve kendimizce haklıydık
da. Eğer abartmasaydık…
Bir süredir gözlemliyorum da gerçekten bu iş çığrından
çıkmaya başladı. Alakasız durumların altında Kötü Çocuk ve türevlerinin
yerilmesini geçtim insanlara akıl vermeye başlandı. Hatta bugün ‘’Kitap var,
kitap var. Kötü Çocuk yerine sabahattin Ali oku, Kafka oku, Zülfü Livaneli oku göreceksin o zaman…’’ tarzında
bir yorum gördüm ve bu yorum şu an
sizlerle bu yazıyı paylaşmama vesile oldu diyebilirim.
Bir insan Büşra
Küçük okurken aynı zamanda Livaneli de okuyabilir.
Edebiyat kategorisi
Sabahattin Ali’den, efendime söyleyeyim Zülfü Livaneli’den ibaret değildir.
Ha bir de bildiğiniz tek edebiyatçıların bu
isimler olması da size pek Wattpad kitaplarını böyle delicesine yerme hakkını
vermez diye düşünüyorum ben. Çağımızın büyük sorunu zaten konuya hakim olmadan
bilmeden konuşmak. Fanatik edebiyatçılık*
Ben de Kötü Çocuk ve
türevlerine olumlu düşüncelerle bakmıyorum. Hatta bunu Kötü Çocuk yorumumda da
açıkça fark edebilirsiniz fakat herhangi bir insana akıl vermek hele onları
okudukları kitaplarla ezmek hiç kimseye düşmez. Kafka, Sabahattin ali,
Recaizade-i Mahmut Ekrem bir hava atma statüsü değildir. Kitap bu demek
değildir.
Hadi her şeyi geçtim edebiyatı iyi olan biri Kürk Mantolu Madonna ve Kötü Çocuk arasındaki farkı gayet net fark
edebilir diye düşünüyorum, yanılıyor muyum? Tepkini göster ama birilerine
tepeden bakarak değil. Tepkini kitaba, yazıya göster insanlara değil. Kimsenin
kişiliğini eleştirmek bir kitap severe düşmez, düşmemeli. Yakışmaz da zaten. Bu
tip kitapları dilediğiniz gibi eleştirin. Ama olay okuyan insana gelince durup
bir kendinizi sorgulayın ‘’Okuduğum onca kitap bana bunu mu öğretti?’’ diye.
Yazar değil yazı odaklı olun lütfen. Hani bir ünlüyü seversiniz çıkardığı her
albümü, eşyayı almak istersiniz ya aslında bu iş tamamen onun gibi. Sevmeyince
de toptan karşı olunur. Sırf sizin düşüncenizi destekliyor diye kötü olan
şeyleri övmeye, desteklemeye başlarsınız. Oysa senin görüşün dışında da güzel şeyler olabilir. Bu fanatik edebiyat taraftarlığı*
tamamen kitapların masumluğuna leke sürüyor. Kitap okumak yalnızca kültürü
değil zekayı da geliştirir.
Tekrar ediyorum, Kötü Çocuk’tan ölümüne nefret edebilirsiniz
ama bu okuyan insanları size eleştirme, tepeden bakma hakkı v e r m e z.
Bu mevzuların ilk başında farkında olmadan ben de böyle
davrandım maalesef. ‘’Ay kötü çocuk okunur mu ya? O kadar güzel kitap varken insanlar
nasıl okuyor bunu püf’’diyerek ben de gözlerimi devirdim ama bunun bir edebiyat
aşığı insanın üzerinde o kadar iğrenç durduğunu öyle bir sert fark ettim ki, şu
an dediğim her cümle için kendimi aşırı iğrenç hissediyorum. Bu birçok insanın size "Neden fantastik okuyorsun? Benek kitabı. Neden popüler kitaplar okuyorsun? Onlar kitap bile değil." Demesinden farksız. Aslında farkında olmadan siz de başka insanlara aynen böyle yapıyorsunuz. Ne düşünürsem
düşüneyim, istersem kötü çocuğun bir kitap olmaya değmeyeceğini bile düşüneyim
bu bana asla okuyanlarına laf etme hakkı vermez. Sadece bana değil hiç kimseye vermez.
Sevgili Kötü Çocuk ve türevlerini, okuyanları, yazarlarını
hatta ve hatta okuyup okumadığını sevip sevmediğini bile bilmediğiniz
insanların bu kitaplarla alakasız durumlarında yani her ortamda alakalı
alakasız yeren arkadaşlarım.
O güzel Kafka ve Sabahattin Ali kitapları size böyle
davranmayı mı öğretti? Lütfen bunu sorgulayın. Ha eğer Kafka ve Sabahattin Ali
okuyup hala böyle davranıyorsanız üzgünüm ama okuduğunuz o kitapların size
hiçbir yararı bulunmamakla birlikte yazarlarının da kemiklerini sızlatmışsınızdır.
Edebiyat taraftarlık yapılacak bir alan değildir. Edebiyat kişiyi geliştirir, düşünce odaklıdır. Edebiyat sizi başka insanlarla birbirinize düşürmez.
Umarım bu yazı hepimizin
bir şeyleri fark etmesini sağlar.
Sevgilerimle…
Bookbloggersdoitbetter